“Yavrum Mehmet Fatih,
Asli misyonun öğrencilik ve sorumluluğun dersine çalışmaktır. İmtihan günü yapman gereken bildiklerini, vakti da hoş kullanarak karşılık kâğıdına işaretlemendir. Sonuç senin denetiminde değildir, sonucu belirleyecek olan, pek çok faktörü de dikkate alan imtihanı yapan kurumdur. Başarılı olup-olmayacağını sen belirlemeyeceğine nazaran sen sebebini işle (çalış ve bildiğini kâğıdına yansıt), gerisine karışma, oluruna bırak (tevekkül et). Sonucu düşünme, enerjini yapabileceklerine kullan.
Sınav öncesinde ve imtihanda öteki arkadaşların üzere sen de heyecanlanabilirsin. Unutma ki bilen kişi heyecanlanır. Her öğrenci üzere dikkatin dağılabilir yahut bir soruda takılabilirsin. Öğretmenlerinden öğrendiğin taktikleri kullan, dikkatini toparlamak için kısa müddetli (10 saniye) dinlen, bildiğin soruya geç ve vakit artarsa takıldığın soruya geri dön.
Girdiğin imtihan, yalnızca sana verilen bilgileri ne kadar bildiğini ve vakti nasıl kullandığını ölçüyor. Ayrıyeten ne kadar bilgili olduğunun ölçüsü de yalnızca bu imtihan değil. İmtihan birey olarak seni, aklını, zekânı ve kendine has olan hoşluklarını ölçmüyor. Hasebiyle “bu imtihanı kazanamazsam beşerler hakkımda olumsuz şeyler düşünürler” niyetine kapılmaktan sakın. Şayet imtihanda başarısız olursan, bu durumda başarısız olan sen değil, senin ders çalışma ve hazırlanma davranışlarındır.
Evladım,
Lütfen bu ve bundan sonraki imtihanları geleceğin için yaptığın yatırımlar üzere düşün ve kendin için çalış ve başar. Anne ve baba olarak bizleri düşünme. Senin için maddi ve manevi zorluklara katlandığımız doğrudur, ancak bu verilen emekler sana yaptığımız bir himmet değildir, anne ve baba olmanın verdiği sorumluluk hissiyle kendimiz için yaptığımız ve bunu da kendimize misyon bildiğimiz gayretlerdir. Bugüne kadar ne sen bize “hangi okula gideyim? Ne alayım? Ne yapayım?” diye sordun, ne de biz yalnızca senin isteğine nazaran hareket ettik. “Sınavda başarısız olursam annem ve babam üzülür” yanlışlı kanısına sakın inanma. Sen bizim kıymetlimizsin ve bu imtihan oldu/olmadı diye senin hakkındaki niyetlerimiz de değişecek değildir.
Anne ve baban olarak senin uğraş ettiğine şahit olduk. Biz senden mutluyuz, bundan sonrası iyisi ile olacağına varsın. Bizim için değerli olan imtihanının sonucun değil, senin asli vazifen olan öğrenciliğin hakkını vermiş olmandır”.
Önümüzdeki hafta TEOG haftası ve oğlum ile birlikte pek çok çocuğumuz bu imtihana girecekler. Bugünlerde hem heyecanları hem de gerginlikleri var. Ben de oğlum ile yapacağım konuşmanın metnini öteki veli kardeşlerimle paylaşıyorum ki çocuklarımıza benzeri bildirileri verip rahatlatabilelim.
