Kapalı alanlarda kalma korkusu olarak tanımlanabilen klostrofobi çocuk, ergen ya da yetişkin bireylerin kapalı, küçük ve karanlık alanlara girmesine engel olmaktadır. Bu tür alanlara girildiğinde nefessiz kalacaklarını ve boğulacaklarını düşünerek endişe krizi yaşayan kişiler genelde çocuk yaşlardan kalan bir travma yaşıyor olabilirler. Her 100 kişiden 10’unda görülen bu sorun insanların sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kadınlarda erkeklere oranla iki katı fazla görülen sağlık sorunu tedavi edilebilen bir durumdur. Kapalı alan korkusu olanlar genel olarak,
* Asansöre binemez.
* Yeraltı trenlerinde yolculuk edemez.
* Kapalı tünellere giremez ve
* Uçakla seyahat edemez.
Boğazlı kazak giyememe, kravat takamama ve gömlek giyince daralma hissi yaşama bu hastalığa yakalananların maruz kaldıkları sorunlar arasında yer almaktadır.
Uzman Gözüyle Tedavisi Zorunlu Olan Bir Sorun
Geçer diye düşünülen ancak zaman içinde daha da artabilen semptomlar bu sorununun sosyal hayatı ciddi şekilde etkilemesi ile sonuçlanabilir. Asansöre binemeyen kişiler plazalarda işe giremez, metroya binemeyen kişiler işe geç kalır ve uçağa binemeyen kişiler dünyayı tanıma fırsatını elinden kaçırır. Tedavinin erken başlaması sürecin çok daha hızlı ve kolay bir şekilde sonuçlanmasını sağlayacaktır. Hastalığa dair belirtilerin sizde olduğunu düşünüyorsanız derhal bir uzmana danışmak zorundasınız. Klostrofobi belirtileri arasında,
* Aşırı terleme,
* Kalp atışlarında artış,
* Boğulma hissine kapılma,
* Dubarların üzerine geldiğini düşünme ve
* Titreme sayılabilir.
Çocukken ailesinden şiddet görenlerde daha sık görülen bu sorun psikoterapi yöntemi ile kolay bir şekilde atlatılabilir.
Kapalı Alan Korkusunun En Sık Görüldüğü Yaşlar
Çocukluğunda odaya kapatma cezası alanlarda ve evde tek başına bırakılanlarda 30’lu yaşlarda görülmeye başlayan sorun özellikle başlangıç seviyesinde bir uzman kontrolünde kısa sürede sonuca kavuşmaktadır. İleri seviye sorunlarda psikolojik tedavinin yanı sıra ilaç tedavisi de uygulanabilir. Kapalı alan korkusunu geçiştirerek veya ondan kaçarak hiçbir yere varılamayacağı bilinmelidir. Terapi esnasında korkular ile yüzleşme ve kaygılarla mücadele çalışmaları yapılarak hayatın her türlü durumda düzene girmesi amaçlanır. Sorunların üstüne gitmek ve yardım almak en doğru karar olacaktır. Kişinin günlük yaşamının kalitesini düşürecek olan klostrofobi sorunu gevşeme ve nefes egzersizleri eşliğinde ortadan kaldırılabilir.
Ufuk Kılıç
Bu yazının telif hakkı Ufuk Kılıç‘a aittir. Kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Makaledeki bilgilere dayanarak herhangi bir teşhis ve tedavi uygulanamaz. Ufuk Kılıç ve ekibi olarak içinde bulunduğunuz durumun değerlendirilerek ileri düzeyde faydalanmak istiyorsanız memnuniyetle sorularınıza cevap verebiliriz. İsterseniz doktortakvimi üzerinden online randevu alabilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.