Bu rahatsızlığa sahip şahıslar kendilerini temelde eksik ve yetersiz hissederler. Daha da külfet veren kısmı ise, kendilerindeki bu yetersizliğin öteki beşerler tarafından fark edildiklerine inanmalarıdır. Bu sebeple toplumsal ortama girmekten çekinirler yahut bu ortamlarda kendilerini gizlemeye çalışırlar. Performans esnasında kalp çarpıntısı, kızarma, terleme, lisan sürçmeleri, ses kısılması, dikkat dağılmaları üzere ağır kaygı-endişe belirtileri sıkça görülür.
Özellikle mevki olarak kendilerinden daha üst olarak gördükleri işveren, müdür, amir üzere bireylerle bir arada olduklarında, duygusal alaka ihtimali olduğunda yahut kendi görüş, fikir ve isteklerini belirtme durumlarında telaş ve heyecanları daha da artar. Yaptıkları performansın, sunumun, etkinliğin yahut konuşmanın yeterice etkileyici olmadığı niyeti hâkimdir. Bu fikirden yola çıkarak hiçbir özelliklerinin, marifetlerinin ve muvaffakiyetlerinin olmadığı fikrine kapılabilirler. Yahut yaptıkları küçük bir yanılgıyı genelleştirerek “zaten ben hiç bir şey yapamam ki” inancı geliştirirken, başardıkları eylemleri ise “ bunu herkes yapar, talih yapıtı yaptım” üzere niyetlerle değersizleştirebilirler.
Sosyal ortamlarda kaçınma, yalnızlığa ve mutsuzluğa münasebetiyle depresyon üzere başka psikiyatrik hastalıklara da taban hazırlar. Bu durumu bir rahatsızlık olarak görmeyip, şahsî yetersizlik olarak algılamaları, doktora gitmekten ve kendini anlatmaktan çekinmeleri tedaviyi geciktirir.
Öz itimatlarının azalması ve yanılgılı kendilik algıları bir mühlet sonra hakikaten performans başarılarını azaltabilir, içe kapanma, mutsuzluğa sebebiyet verebilir. Toplumsal ve iş hayatında yaşayacağı sorunlar maddi ve manevi kayıplara neden olabilir.
Sosyal fobi rahatsızlığı olan birey, bu durumun bir tek kendine has olduğunu düşünse de genel toplumda yaygınlığı hiçte az değildir. Her 100 şahıstan 3 yahut 4’ ünde bu rahatsızlık mevcuttur. Psikiyatrik olarak tedavide kimi ilaçlar ve asıl olarak psikoterapiler kullanılır. Kendilik algılarına yönelik yanlış inançlar, başka beşerlerle ortalarındaki etkileşim ve bağlantı modelleri ele alınmalıdır.
