Doktor Hannibal Lecter, Thomas Harris’in yazdığı kitap serisindeki kurgusal karakterdir, zeki bir psikiyatrist ve yamyam seri katildir (beyaz perdede Brian Cox ve Anthony Hopkins tarafından canlandırılmıştır). Gerçek hayatta da kurgusal olmayan ve içimizden biri üzere olabilen, öldürme dürtüsünü denetim edemediği için şiddete eğilim gösteren, vahşete yatkın tabiplerin haberlerine rastlamak mümkündür (İngiliz Dr. H. Shipman olayı vs.). İnsanı öldürmeye yatkın bir “seri katil, hekim olur mu?”, bırakın hekim olmayı, empati yapılacak ve insani bedel verilecek bir insan olur mu?
Peki ya, canımızı emanet ettiğimiz başka meslek kümelerindeki, insanlıktan nasibini almamış şahısları beynimizde nasıl değerlendireceğiz? Minibüsündeki son yolcusu bayana tecavüz etmek isteyen, bıçaklayan ve sonrada yakan cani için ne söyleyeceğiz? Bir günahsızı katleden oğlunu korumak için oğlunun yanında yer alan ve vahşete ortak olan baba rolündeki adamı nasıl tartışacağız?
Bu soruların karşılığını bulmak mümkün mü? Azıcık insani tarafı olan biri, bu sorulara alternatif yanıtlar bulabilir mi? Cani odaklı düşünebilir mi?
Vahşete seyirci kalmamak için, Özgecan ve başka paklar için, yeni mağduriyetler yaşanmaması için yetkili şahısların sorumluluklarını yerine getirmesi, yaptıkları değerlendirmelerde mağdurların ve yakınlarının yerine kendilerini koyarak kararlar vermesi gerekmektedir.