İç sesimiz olduğu gibi iç saatimizde var. İç ses, yani vicdanımız tartar durur, bu durum bizim sağlıklı normal bireyler olduğumuzu gösteririr. Kendini yaptıklarını bazen beğenmemek, vücudumuzun bazı kısımlarını beğenmemek, aşırıya kaçmamak kaydıyla normaldir. Tüm kusuru sürekli karşısında bulan ya vicdansız antisosyallerdir, yada şüpheci alıngan paranoidlerdir. Bedenini, benliğini aşırı beğenenler ise narksistlerdir ki bu empatisiz insanlar diğer insanlara hem tepeden bakarlar hem de saygı ve sevgiyi sonsuz isterler, kolaycada nankörlük yaparlar. Bazen iç sesiniz sizi yorar özgüveninizi zayıflatır, kafanızı karıştırır. Bu durumda karşınızda muhtemelen profesyonel bir beyaz yakalı yalancı vardır. Duygularınıza, düşüncelerinize, şüphelerimize kısacası kendinize güvenin içinize atmayıp sorun, cevap isteyin, kaçak güreşenle yüzleşin, onurunuzu kıran,sinirinizi bozan durumla yüzleşin. Karşı tarafın size sağladıklarından vazgeçmeye hazır olun. Zira siz susarsanız giderek artan tarzda ve sonsuz bir şekilde sizi enayi yerine koymaya devam edecek ve sizi eninde sonunda tüketecektir.
İç sesimiz gibi birde iç saatimiz var. Biz uyurken bile uyanık olan, onuda kurabiliyorsunuz, benim ki iyi çalışıyor, gece saat 03.00 da kalkacağım deyip saati kurduğumda, saat çalmadan uyanırım büyük olasılıkla, aynı şekilde bu iç saati sadece gece kalkmakla ilgili kurmayız. Hayatta öncede iç sesimizle planladıklarımız vardır bilinç altımıza işler, o yüzde kendi kendimizle konuşurken bile bilinç altımıza hep iyi şeyler söylemeliyiz ki kendimizi iyi şeyleri kovalıyor bulalım. Yoksa bilinç altı olumsuz mesajlarımıza göre bedenimizi kodlar.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.