Psikoterapi – FOBİLER | psikiyatribilgileri.com

FOBİ: Bir nesne ya da durumla ilgili, tehlikeyle orantılı olmayan ve onu yaşayan tarafından anlamsız olarak tanınan engelleyici, korkunun eşlik ettiği kaçınmadır.

Ortada gerçek bir tehlikenin olmadığı ve hayat akışını bozmaya yeterli bir rahatsızlığın eşlik ettiği, yükseklik, kapalı yer, yılan, örümcek vs’den kaynaklanan aşırı korkulardır.

BELİRTİLERİ:

  1. Kalp çarpıntısı,

  2. Ürperme (tüylerin diken diken olması gibi),

  3. Tansiyon değişiklikleri (kan fobisinde tansiyon düşer),

  4. Bayılacakmış gibi hissetme (gözlerde kararma hissi ile belirlidir),

  5. Ateş basması ve terleme (çoğunlukla soğuk terleme),

  6. Korku hissi veya irkilme,

  7. Bazen idrara çıkma isteği,

  8. Bazen bayılma

  9. Nefes darlığı

  10. Bulanık görme

  11. Ağız kuruluğu

Fobiler iki başlık altında incelenmektedir:

  • Özgül fobiler

  • Sosyal fobiler

 

ÖZGÜL FOBİLER:

  • Belirli bir nesne ya da bir durumla karşılaşınca ya da karşılaşma beklentisi olduğu zaman ortaya çıkan asılsız korkulardır.

  • Yaşam boyu görülme sıklığı erkeklerde %7, kadınlarda %16dır. Özgül fobiler sıklıkla hayatın ilk 20 yılında ortaya çıkarlar.

  • Korku yaratan nesne veya durumla karşılaşmaktan kaçınma ve kaçınmanın mümkün olmadığı durumlarda ise bu duruma ancak aşırı sıkıntı duyularak katlanabilme bu bozukluğun en tipik özelliklerinden birisidir.

  • Özgül fobi tanısının konulabilmesi için, yaşanan korkunun belirgin düzeyde sıkıntı yaratması veya kişinin mesleki ve toplumsal işlevlerini bozacak kadar yoğun olması gereklidir.

  • Özgül fobinin çocuklardaki görünümü erişkinlerden çok farklı değildir.

  • Özgül fobilerin oluşumunda öğrenmenin önemi diğer fobi türlerine göre daha fazladır, yani çevreden görülen benzer davranış ve tepkiler yaşanarak öğrenilir ve fobi yaratan durum karşısında öğrenilen tepkiler gösterilir.

 

SIK GÖRÜLEN ÖZGÜL FOBİLER:

  • Yılan

  • Örümcek

  • Yükseklik

  • Hayvanlar (köpek, böcek, fare)

  • Asansör, kapalı alanlar

  • Uçak

  • Rüzgar, fırtına

  • Yüksek ses

  • Araba kullanma

  • Enjeksiyon (iğne yapılması) ve kan

 

SOSYAL FOBİ

  • Başkalarının varlığıyla ilgili, mantıklı olmayan, ısrarlı korkudur.

  • Sosyal fobiler, korkulan ya da kaçınılan durumların dağılımına bağlı olarak genellenmiş ya da özgül olabilir. Genellenmiş tipte olan kişilerde bunun başlangıcı ilk yaşlara kadar gider, ayrıca bu kişilerde depresyon ve alkol kullanımı daha çok görülür (Davison ve Neale, 2004).

  • Sosyal fobilerin yaşam boyu görülme sıklığı erkeklerde %11, kadınlarda %15’tir.

  • Sosyal fobinin başlangıcı, genellikle sosyal farkındalık ve başka kişilerle etkileşimin kişinin yaşamında çok daha önemli olduğunun düşünüldüğü ergenlik dönemidir.

  • Sosyal fobikler kendilerini birçok alanda eksik ve yetersiz hissetme durumu içinde olurlar.

  • Bu kişiler özgüvenleri eksik ya da özgüvenlerini kaybetmiş kişilerdir. Dışarıdan gelen ya da gelme ihtimali olan eleştirilere maruz kalmamak adına sosyal ortama girmedikleri gibi, bu eleştirileri daha çok kendilerine kendileri söylerler.

  • Fobik kişi genellikle başkalarının kendisini değerlendireceği durumlardan kaçınmaya çalışır ve kaygı belirtileri gösterir.

  • Topluluk karşısında konuşmak, performans göstermek, dışarıda yemek yemek, ortak tuvaletleri kullanmak ya da başkalarının olduğu yerde herhangi bir iş yapmak aşırı kaygı doğurur.

  • Sosyal bir ortama girdiklerinde ve ilgi onlara döndüğünde ise bir takım belirtiler gösterirler. Bunların başında yüz kızarması, el ve bacaklarının hareketlerini kontrol edememe, bir an önce oradan uzaklaşma isteği, sıkılmışlık ifadeleri sergilemeleri, etrafı inceliyormuş gibi boş boş etrafına bakınma, kimseyle göz göze gelmemek için başını önünde eğik tutma vs. gelmektedir.

    

1.     Sosyal fobikler sosyal ilişkilere daha olumsuz yüklemeler yaparlar.

2.     Sosyal fobiklerin kendi sosyal davranışlarını abartılı, olumsuz düzeyde aşağılama eğilimleri vardır.

3.     Sosyal fobikler kendi davranışlarına aşırı bağlanmalar yaparlar, genellikle ise diğer kişilerin davranışlarına çok daha bağlıdırlar 

4.     Kendileri için çok seçicidirler. Kendileri ile ilgili hoş, olumlu, durum yada olaylar önemsiz kabul edilip bir kenara konur, bunun yanı sıra yetersiz, doyumsuz olaylar anımsanır ve uzun süre üzerinde durulur.

5.     Sosyal ilişkilerde hoş olan durumlarda kendileri dışında neden ararlar ancak hayal kırıklığı yaratan olayların nedenlerini kendilerinde ararlar.

 

NEDENLERİ:

 

TEDAVİ:

  • Fobilerde tedavi yolu arama genellikle, mesleki durumundaki bir değişikliğin kişinin yıllarca kaçındığı ya da küçümsediği bir durumla yüzleşmesi gerektiğinde ortaya çıkar.

  • Psikanalitik tedavinin genellikle aşırı korku ve kaçınmanın altında yatan bastırılmış çatışmaların ortaya çıkarılmasını amaçlar.

  • Psikanalitik psikoterapide, düzeltici duygusal deneyim kullanılır.

 

FOBİ TÜRLERİ

  • Agorafobi: Açık yer ya da kalabalık korkusu

  • Akrofobi: Yüksek yerlerden korkma

  • Amnezifobi: Hafızasını kaybetmekten korkma

  • Antropofobi: Insanlardan korkma 

  • Araknofobi: Örümceklerden korkma 

  • Asimetrifobi: Simetrik olmayan şeylerden korkma

  • Atelofobi: Mükemmel ol(a)mamaktan korkma 

  • Belonefobi: Iğnelerden korkma 

  • Dentofobi: Dişçiden korkma 

  • Entomofobi: Böceklerden korkma 

  • Erotofobi: Cinsellik korkusu 

  • Gametofobi: Evlenmekten korkma 

  • Hematofobi: Kan korkusu 

  • Homofobi: Eşcinsellerden korkma 

  • Kinofobi: Köpeklerden korkma 

  • Klostrofobi: Kapalı yer korkusu 

  • Manyofobi: Delirmekten korkma 

  • Nozokomefobi: Hastanelerden korkma

  • Sosyofobi: Toplumdan, genel olarak insanlardan korkma

  • Tanatofobi: Ölümden korkma 

  • Tripanofobi: Aşı ya da iğne olmaktan korkma

  • Venüstrafobi: Güzel kadınlardan korkma 

  • Talassofobi: Deniz ya da okyanus korkusu 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu