Psikiyatri – Trikotillomani ve Trikotillobezoar | psikiyatribilgileri.com

Kızdığımızda, öfkelendiğimizde ya da sıkıldığımızda, bu duygularımızın şiddetini belirtmek için “saçlarımı yoldum” ya da “bana saçlarımı yoldurdu” deriz. Çoğu zaman öylesine söylediğimiz bu söz, aslında çok bilinmeyen bir ruhsal rahatsızlığı da tarif etmektedir. Göze çarpar derecede saç kaybıyla sonlanacak şekilde kişinin kendi saçlarını tekrar tekrar yolmasına “Trikotillomani” denir. Yunancada triko=saç, tillo=çekme, ve mani=delilik, aşırı istek anlamına gelir ve 1889’da Fransız dermatolog Francois Hallopeau tarafından “karşı konulamayan saç yolma dürtüsü”nü belirtmek için bu kelimelerin birleştirilmesiyle isimlendirilmiştir. Psikiyatri hastalığı olarak dürtü bozuklukları başlığı altında sınıflanır. Eğer kişi, saç yolma dürtüsünü ertelemeye ya da durdurmaya çalışırsa gittikçe artan oranda gerginlik hisseder. Saçlarını yolduğunda ise bir haz, rahatlama ve doyum duygusu yaşar. Herhangi bir cilt hastalığına bağlı olmayan bu durum, ilerledikçe kişinin yaşamını olumsuz etkileyen bir hal alır.

Trikotillomaniyi esasen sadece ‘saç’ koparmakla sınırlamak da yeterli değildir. Daha çok saçların koparıldığı bir durum olarak görülse de kaş, kirpik, vücudun diğer tüyleri ve erkelerde göğüs kılları gibi kıllar da koparılabilir. Hastalık kaşların, kirpiklerin ve saçların tamamen dökülmesine yol açacak şekilde görülebilir. Ve günün herhangi bir saatinde bu dürtü oluşabilir. Bir çok trikotillomani hastası, vücudun farklı yerlerinden kıl koparmanın can acıtıcı olmaktan öte rahatlatan bir eylem olduğu, rahatlık hissi verdiği noktasında birleşiyor. Gerçekten anlayamıyorsanız eğer, çok basit bir benzetme olarak, bir yerin çok kaşınması ve kaşıdığımızda ortaya çıkan rahatlama hissi gibi düşünebilirsiniz.

Gerçekten herhangi bir yaşta başlayabilir ki buna bebeklik bile dahildir. Ama sıklıkla, geç çocukluk ve ergenlik döneminde, 11-13 yaş civarında başlamaktadır. Hatta bu sebeple, hastalığa bazı hormon değişikliklerinin sebep olabileceğini düşünülmektedir. Bir de hayatın stresli bir döneminde, önemli bir yaşam olayını takiben başlaması da sık görülmektedir. (Ancak tamamen durduk yere, her şey olağan akışındayken de başlayabilmektedir.)

Trikotillomaninin bir ileri boyutu; koparılan saçları yutma ile beraber ortaya çıkan: “Trikotillobezoar”

Koparılan saç ya da diğer vücut kıllarının köklerini yutmak da sık görülen bir davranıştır. Yutma bazen saçın sadece kök kısmını yutma biçiminde, bazen de tüm saçı yutma biçiminde olabilmektedir. Saçın tümüyle yutulması bir süre sonra bağırsaklarda biriken saçların yumak haline gelerek bağırsakların tıkanmasına yol açabilir ve bu durum acil cerrahi müdahale gerektirecek kadar ciddi olabilir.

Tedavide klorpromazin, amitriptilin, imipramin, fluoksetin, klomipramin, paroksetin, lityum gibi değişik ilaçlar; anksiyete ve duygudurum bozukluğunun şiddetine göre tercih edilmektedir.

Asıl tedavide bilişsel ve davranışsal terapiler gerekmektedir. Bu amaçla;

1-Hasta davranışının farkındalığını arttırma çalışmaları yapılır. Saç koparmayla ilgili hastaya günlük tutturulur. Bazen sadece hastanın kendi yaptığı kayıtlarla bağlantılı olarak bile saç koparmada belirgin azalma gözlemlenebilir.

2-Okuma, televizyon izleme, sinirlilik, sıkıntı, güvensizlik, sosyal ortamlara girme gibi saç koparmayı tetikleyen durumların tespiti yapılır. Bu sayede hasta böyle durumlara girdiğinde saç koparmayı önlemeye hazırlıklı davranır.

3-Saçı düzeltme, yüze dokunma, yüzü kaşıma gibi hastayı saç koparmaya yönelten eylemleri belirlemesi sağlanır.

4-Hastanın tedaviye uyumunu arttırmak için saç koparmadan kaynaklanan hayal kırıklıkları, öfke gibi duyguların bilinçdışı yönleri irdelenir.

5-Saç koparmanın otomatikliğini kaldırmaya yönelik, ayna karşısında aynı hareketin taklidi gibi farkındalık eğitimi verilir.

6- Anksiyete ve stresin ağır bastığı olgularda gevşeme teknikleriyle desteklenir.

7- Elini yumruk yapma, bacak bacak üstüne atma gibi saç koparmaya alternatif olacak, zarar vermeyecek ve tuhaf karşılanmayacak seçenek tepki oluşturulmaya çalışılır.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu