İlaç tedavileri, tedaviler içinde yanlış inançların en yoğun yaşandığı alan olarak karşımıza çıkar. Genel olarak tedavilerde kullanılan ilaçların bağımlılık yaptığı, uykuyu çok arttırdığı, düşünme ve karar verme yetisini bozduğu, kilo alımına neden olduğu, cinsel işlevleri bozduğu, kişiliği değiştirdiği, infertiliteye (kısırlık) yol açtığı konularında yaygın inanışlar vardır. Eski kuşak ilaçların bu yan etkilerin bir kısmını sıkça yaptığını ancak yeni kuşak ilaçların bu yan etkiler konusunda daha masum bir profil oluşturduğu görülmektedir. Var olan sorunlu durumu iyileştirirken yaşam kalitesini bozmamak ana ilkedir. Doktorunuz ayrıntılı bir değerlendirme yaparak yan etki hasssiyetleri konusunda duyarlılık ile ilaç seçip, eski ilaçlardan gerekmedikçe uzak kalarak yaşam kalitesini kilo alımı, cinsel yan etkiler, bağımlılık riski, uyku hali yapma konusunda en uygun ilaç seçilebilecektir.
Ne kadar kapsamlı değerlendirme ve plan ile ilaç seçimi yapılsa bile bazı yan etkileri görülebilir. Özellikle yan etkilere hassasiyeti yüksek olan kişilerde daha belirgin görülebilir. Ancak ilaç kaynaklı oluşabilecek her yan etkinin çeşitli şekillerde giderilebilmesi mümkündür. Bu noktada doktorunuz ile iletişimde olup, durumu paylaşmalısınız. Hasta yakını olarak da bu konuda hastayı tedaviye, ilaç kullanımına motive etmek önemlidir. Hastaya ilaç kullan baskısı yapmadan empatik şekilde destekleyici olmak önem kazanır. İlaç kaynaklı oluşabilecek yan etkilerin çözümü olduğu unutulmamalıdır.
İlaçlar arasında seçim yaparken kişinin geçmiş tedavi öyküsünde ya da ailesinde bir kişide kullanılıp, iyi yanıt veren ilaç varsa öncelikle o ilaç tercih edilmelidir. İlaç seçimi kişiye göre tolerabilite ve ilaç etkileşimleri göz önünde bulundurularak da yapılmalıdır. Tüm bunlar dikkate alınarak ilaç seçimi yapıldığında hastanın ilaçtan fayda görebilme olasılığı artar iken yan etki yaşama olasılığı da azalır.
İlaçlar genel olarak kullanıma başlandığının ilk 2-3 haftasında etki göstermez, etki 3 haftadan sonra yavaş yavaş başlar. Bu nedenle 1 hafta kullanıp fayda görülmediği kanaatine varılmamalıdır. Etki için gereken sürenin geçmesi beklenmelidir.
İlaçtan yeterince yanıt alınamazsa endişelenmeyin. Tedaviyi güçlendirmenin birçok yolu vardır. Yani tek bir ilaçtan alınan yanıt, tedavinin sonucunu tek başına belirlemez, hastalık ile ilgili birçok başka olanak olabilir.
Unutulmaması gereken bir nokta da ilaçların miligramlarının birbirleri ile karşılaştırılmaması gerektiğidir. Bir kişinin kullandığı A ilacının 1 miligramı, yakınınızın kullandığı B ilacının 500 miligramına eşdeğer olabilir. Yani miligram arttıkça ilaç ağırdır ve benim hastalığım kötü olduğu için bu kadar ağır bir ilaç verildi ya da bu kadar yüksek dozda çok yan etki olur düşüncelerinin tıbbi olarak geçerliliği yoktur.
İlaç kullanımı ile terapinin bir arada yürütülmesi tedavi yanıtını olumlu şekilde etkileyecektir..
İlaç kullanımdaki diğer önemli nokta doktor takibi eşliğinde ilacın kullanılmasıdır. Takipsiz ilaç kullanmak, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Kişi ilaçtan fayda gördükten sonra kendi başına ilaca devam edip, doktor kontrolsüz süreci yürütmemeli, belli aralıklarla olsa da ilaç ile ilgili bazı takipler için muayene olmalıdır. Bu durumun diğer karşılaşılan noktası ise kişi ilaçtan fayda gördükten sonra ilaçları bırakma eğiliminde ya da ilaca bir iki hafta ara vererek nasıl olduğunu test etme eğiliminde olabilir. Bu ilacın ani kesilmesinden dolayı sorunlar yaratır ve hasta çeşitli şikâyetler yaşar. Böyle bir eğilim olduğunda hastayı ani ilaç bırakmamak için motive etmek, desteklemek gerekir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.