NEDİR
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu(DEHB) çocukluk yaşta başlar. Kıpır kıpır yerinde duramayan , ders başında oturamayan çocuklar tabii ki büyürler. Çocukluk dönemde tanı konanlar daha şanslılar çünkü kendi durumlarının az çok farkında olabilirler. Ama tanı konmayanlar ciddi sıkıntılar yaşayabiliyorlar. DEHB olan çocukların yaklaşık üçte birinde rahatsızlık yetişkin yaşlarda da devam etmektedir. Bu rahatsızlıkta kişiler dikkatlerini odaklamada zorluk yaşadıkları için genellikle başladıkları işi bitirmekte zorluk çekerler. Birkaç işe birden başlayıp hiç birini bitiremezler, bu durum sürekli tekrarlandığından bir süre sonra başarısızlık düşünceleri ve depresyon bulguları ortaya çıkar. Çoğu zaman bunu kendileri de yakınları da bir hastalığa değil de , beceriksizliğe, ya da tembelliğe bağladıklarından yaşamlarında ciddi sorunlar yaşarlar. Tabii bu durumun hastalıktan kaynaklanabileceği kimsenin aklına gelmez.
Peki NEDİR bu rahatsızlığın biz yetişkinlerdeki belirtileri?
1.Odaklanma güçlüğü ( bir şey yapmaya çalışırken aklınıza bir sürü başka şey gelmesi )
2.Zamanlama sorunları ( işlerini zamanında bitirememek ,geç kalmak)
3.Sabırsızlık ( sıra bekleyememek, kitabın ,filmin sonunu bekleyememek, atlayarak gitmek)
4.Organize olmada güçlük ( planlamada öncelikleri belirleyememek, dağınıklık)
5.Dürtü denetim sorunları ( düşünmeden ani kararlar vermek, bazılarında öfke sorunları, hatta bazı durumlarda madde kullanımı)
6.Duygusal dalgalanmalar ( depresyon, zaman zaman canlılık)
Bu durumların bazılarını zaman zaman yaşayabiliriz, ama rahatsızlık diyebilmek için hayatımızı önemli derecede etkiliyor olması gerekir.
Genellikle hiperaktivite dediğimiz hareketlilik durumu lise dönemine doğru azalır. Ancak bazen yetişkinlik döneminde de devam edebilir. Hareketliliği devam edenlerin hep bir işle uğraştıklarını duramadıklarını dışardan görmek kolaydır. Bu kişiler haraketli işlerde çalışmayı tercih edebilirler.
Ama dikkat dağınıklığını tanımak zor olabilir. Eğer zaten çok dikkat gerektirecek bir iş yapmıyorsanız bu bir sorun olmayabilir ancak odaklanmaktaki zorluk kişileri , olayları hatırlamada zorluk yaşamalarına neden olur ve bundan dolayı sık sık bir şeyleri kaybederler.
DEHB olan kişiler çoğu zaman yapacakları işleri ertelerler ve bir işe başlamakta zorluk yaşarlar.
Yetişkinlik döneminde DEHB rahatsızlığının toplumun yaklaşık % 5 ‘inde görüldüğü belirlenmiş. Ancak bu kişilerin çoğu durumun farkına varamadıkları için tanı alamamaktadır.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun genetik etkenlere bağlı olduğu düşünülmektedir. DEHB olanların ailelerinde de bu rahatsızlığın olma ihtimali normal topluma göre 8 kat daha fazladır. Hatta bu konuda bazı genlerin etkileri saptanmıştır. Bu nedenle bana gelen hastalarıma ailelerinde benzer hikayesi olan bireylerin olup olmadığını mutlaka sorarım.
Genetik etkilerin yanı sıra psikiyatrik hastalıkların çoğunda olduğu gibi tedavide etkili ilaçların etki mekanizmalarının hastalığın nedenini bize söyleyeceğini düşünerek de çalışmalar yapılır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu için kullanılan ilaçlar beynimizdeki iki farklı maddeyi ( nörotransmitter diyoruz biz kendi aramızda onlara) etkileyerek etki ederler. Bunlar dopamin ve noradrenalin. Çalışılan ve etkisi olduğu gösterilen genler de bu iki maddeyle ilgilidir. Bu maddelerin DEHB olanların beyninde sinir hücrelerinin bağlantı bölgelerinden ( sinaps) çabuk temizlendiği ve daha kısa süre aralıkta kaldığı saptanmış. Bu nedenle ilaçlarımız dopamin ve adrenalini beyinde arttırarak etki eder.
Düşüncelerimiz daha çok beynin ön bölgesinde oluşur. Frontal bölge dediğimiz bu bölgenin etkilendiği beyin görüntüleme çalışmalarında saptanmış. Ancak bu bölgenin faaliyetlerini kontrol eden ve hareketlerimizi kontrol eden diğer bölgelerde de etkilenmelerin olduğu gösterilmiş.
DEHB, dışardan sadece biraz dikkat dağınıklığı, sabırsızlık, unutkanlık gibi görünse de içerde, beynimizde sorunlar olduğu anlamına geliyor.
Yetişkinlerde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu nasıl tedavi edilir? yetişkinlerdeki tedavi çocuklardakinden biraz farklıdır. burada dikkat edilmesi gereken şey öncelikle çocukluktaki semptomların devam edip etmediğidir. daha önce de bahsettiğim gibi çocukluk dönemindeki semptomların çoğu yetişkin yaşlarda ortadan kalkabilir ve ilaç tedavisine ihtiyaç olmayabilir.
Yetişkindeki dehb bulgularının ne düzeyde olduğu ve yaşamını ne düzeyde etkilediğinin öncelikle değerlendirilmesi gerekir.
Odaklanmayı gerektirecek işlerde çalışıyor olmak ya da üniversite öğrencileri, DEHB’na eşlik eden davranış bozukluğu ( kendine zarar verme, vb gibi), başladığı işi bitirememe gibi yaşamını olumsuz etkileyen ciddi durumlar varsa ilaç tedavisi tercih edilebilir
İlaçlar dışında yapılacak bir şey yok mu?
Tabii ki var, ilk olarak bu rahatsızlığın hayatınızdaki etkilerini belirlemek ve bunlarla hem bilişsel hem de davranışçı yöntemlerle nasıl baş edebileceğinizi konuşmak gerekir.dehb ve hayatınıza etkilerine yönelik terapi görüşmeleri dehb ile daha iyi baş edebilmenizi sağlayacaktır.
Beslenmeye yönelik olarak da yapılabilecek şeyler var. Özellikle omega- 3 yağ asitleriyle ilgili yapılan çalışmalarda yardımcı yöntem olarak ilaçlara ek olarak kullanılabileceği belirtilmiş. tek başına yeterli olmasa bile beslenmenizi balık ağırlıklı olarak düzenlemek yardımcı olabilir.
Nörofeedback gibi yöntemlerden de tedavide bahsedilmekte ancak etkinliğinin kanıtlanması için henüz daha zamanı olan bir yöntem, bazı çalışmalar yararlı bulurken bazıları plasebo düzeyinde etkisi olduğunu bulmuş.
DEHB, siz farkına bile varmadan hayatınızı ele geçirir. dehb tamamen yok olması mümkün olmayan bir hastalık ve tedavide en iyisi onunla nasıl yaşayacağınızı öğrenmektir…
Hepinize dikkatli günler…
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.