Merhaba bu hafta sizlere Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) yani halk arasında ‘Takıntı’ olarak da bilinen rahatsızlıktan biraz söz edeceğim…..
Seanslar sadece biz hastalarımıza katkıda bulunmuyoruz, hastalarımız da bizim gelişmemize ve tecrübelerimize tecrübe katmamıza yardımcı oluyorlar. Hastalarımızla beraber terapilerimiz de genellikle birlikte birçok şeyi öğreniyoruz. Danışanlarımın her biri benim için çok değerli ve biriciktir onlardan kazanımlarımın ise her biri özel birer tecrübedir. Bir kaç yıl önce bir danışanımdan birinden “ Toc Toc “ adlı bir film önerisi aldım. Bence muhteşem bir film ve Obsesif Kompulsif Bozukluğu öyle kaliteli ve iyi bir şekilde ele alıp işlemişler ki hayran kaldım ve tüm danışanlarıma izlemesini özellikle öneriyorum. Halk arasında takıntılı diye adlandırılan kişiler aslında OKB hastaları yani Obsesif Kompulsif Bozukluk adı verilen hastalığı yaşıyorlar. OKB kişilerin yaşamını oldukça olumsuz etkileyen ve zorlaştıran bir rahatsızlıktır kişi yaşadıklarını saçma bulsa da durduramıyor ve önüne geçemiyor. Etraftan hastamıza sürekli biraz çaba sarf edersen hepsi geçer diye yorumlar geliyor fakat kişi içinde inanılmaz savaşlar vermesine rağmen bundan kurtulamıyor. Psikolojide biz bu hastalığa ‘Psikolojik Rahatsızlıkların Kanseri’ de diyoruz. Çünkü bu hastalık aşırı dirençli ve yıpratıcı bir süreç yaşatıyor. Bazen aylarca, hatta yıllarca süren ve kişinin de, yakınlarının da hayatını zindana çevirebilen bir süreç oluyor.. Hastanın zihnine zorla ve istemsizce gelen, tekrarlayıcı, rahatsız edici düşünceler, görüntüler ve davranışlar olarak da açıklanabilir. Kişi bu düşüncelerinin ne kadar anlamsız ve saçma olduğunu bile bile düşüncelerini bir türlü durduramıyor ve bu onu çok yorarak rahatsız ediyor. Zihni sürekli bu düşüncelerle meşgul oluyor.
OKB anlatırken çok basit gibi gözükse de yaşayan için ıstırap doludur. Bu hastalığın tedavisi ve hastanın değişim göstermesi hiç de o kadar kolay değildir. Sıkı bir ekip çalışması ile birlikte sıkı bir takip ve tedavi süreci gerektirir. Çünkü hastalık kişinin zihninde takıntılı bir şekilde tekrar eden ve yenileyen dirençli bir rahatsızlıktır.
Bu hastalığa belirgin birkaç örnek verecek olursak eğer basitçe bunları yazabilirim sanırım;
Kişinin kendini sürekli temizleme ihtiyacı hissetmesi ve kirli olduğuna inanç duyması ile birlikte sürekli yıkanması veya ellerini yıkaması, sürekli giysilerini değiştirip kirli sepetine atması. Evini, odasını arabasını ve eşyaları sürekli şekilde ilaçlı sularla tekrar tekrar temizlemesi elleri kanayıncaya yara oluncaya kadar buna devam etmesidir.
Zihninde sürekli sayıları tekrar etmesi sayması, merdivenin basamaklarını, yoldaki trafik lambalarını, ağaç yapraklarını ve günleri sayması gibi.
Gerekli veya gereksiz bulduğu her şeyi saklaması toplaması ve bir gün lazım olur diyerek biriktirmesi ile istiflemesi durumları görülür.
Sürekli tedirgin olası ve her şeyden şüphe duyması yaşanabilir. Örneğin, arabayı kitle dimi diye gidip kontrol etmesi, ütüyü kapattı mı diye sürekli tekrar tekrar gidip kontrol etme isteği, çeşme açık mı kapalı mı diye bakması gibi daha bir çok şey bunlara eklenebilir .
Her şeyin yerli yerinde olmasını istemesi ve değişiklik olması durumunda huzursuzluk duyup rahatsız olarak düzeltme isteği.
Kaygı düzeyinde artışa neden olan , sıkıntıya yol açan , istenmeyen , zorlayıcı , ısrarcı, tekrarlayıcı ve düşündüklerini eyleme geçirmediğinde y panik hali varsa bu bir obsesyon yanı takıntı bozukluğudur . Bunun karşılığında kişinin rahatlamak için ya da mecbur hissederek yaptığı katı kurallar , tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemler ise kompulsiyonlardır.
OKB /takıntılar belirgin sıkıntı kaynağı olur ya da zaman kaybına yol açar, kişinin olağan gündelik görev ve iş sorumluluğunu aksatır. Kişilerarası hatta aile içi ilişkileri bozar, sosyalleşmekten uzaklaştırabilir . Bu hastalıkta mutlaka tedavi almak yani psikolojik destek çok ama çok önemldir. Sizin veya etrafınızda olan birilerinin bu tarz rahatsızlıkları varsa mutlaka bir uzmana destek için acilen başvurmalısınız.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.