Kayseri’de bir gün kendimi keyifli edeyim deyip birkaç takı bakmıştım. Bir parmağıma, bir koluma
derken hayli bir şeyi takıp çıkardım, dükkândan çıktım. 1-2 vitrine baktım, kış günü kat kat
giyinmiştim, baktım ki kolumdan bir bileklik sarkıyor, çıkarıp vermemişim. Koşarak geri döndüm, ben
özürlenmeye çalışırken, 60 yaşındaki beni hiç tanımayan mağaza sahibi gülüyordu “geri
geleceğinizden ya da parasını göndereceğinizden o denli emindim, takının kolunuzda kaldığını ben fark
ettiğim halde, siz utanmayın diye sesimi çıkarmadım!”
Bazı insanların, empati yetenekleri ve münasebetiyle toplumsal zekaları o denli yüksek ki! Bağlantıda ki en eski dil
olan “beden dili” okuyucuları onlar! bağlantıda evvel vücut lisanı, sonra ses tonu, en son sözcüklerin
anlam bulduğunu biliyor muydunuz?
Şimdi bu türlü bir adamın babanız olduğunu düşünün. Sizin aylardır tanımaya çalıştığınız eş adayınızı, bir
bakışla (3 saniyede) ve bir sözcükle özetler fakat siz duymaya niyetliyseniz!.