90lı yıllarda mecburi hizmet için gittiğim Anadolunun göbeğinde Kayseri’de, 22 yaşında 4 çocuk
annesi bayanları gördüğümde gözlerim büyümüştü şaşkınlıktan! Hala mı diye ve hala da devam ediyor
ve edecek görünüyor. Bunlar 40 yaşında beli bükülmüş kaynanaya dönüşürler. Erken evliliğin
yorduğuna örnek atasözü: “sandıktaki kumaş eskimez” dir. Bahsedilen kumaş, tabi ki genç kızlardır.
Son 5 yıldır geri, döndüğüm İstanbul’da çok şey değişmiş olsa da kimi sonuçlar birebir. 24 yaşında
şahane hoş bir genç kız , nişanlıydı ve nişanlısının attığı adımdan haberi olsun istiyor kıskanıyordu ve
bunu da doğal karşılıyordu. İçimden düşünüyordum “bu kadar genç ve hoşken kendine de,
partnerine de güvenmeyen bu genç hanım 34,44,54 yaşlarında ne yapacak” diye. Anlatmaya başladı.
14-24 yaş ortası 4 uzun ve yakın ilgisi olmuş. 14 yaşında iken aldatılmayı yaşamıştı. Travması tedavi
edilmeden yenilerine yelken açmıştı. Yetişkin 30-50-70 li yaşlarla bayanların taşıyamadığı “aldatılma
travmasını” körpecikken içinde yaşamış ve sızlanamamıştı bile. Depresyonda bireyler birkaç kilo
zayıflarken aldatılan bayanları 8-10 kg zayıflayıp elbiselerinin içinde kaybolduklarını sayısız defa
izlemişimdir.
Acemice, erken münasebetler yıpratıyor çocukları. Gençlere daha çok danışmanlık hizmeti sunulmalı.