Tıptaki süratli gelişmeler, cinsellik ile ilgili terapilere lakin 80’li yıllardan sonra yansımıştır. Cinselliğin ve cinsel sıkıntıların bir tabu üzere algılanmış olması ve mevzuyla ilgili kliniklerin ve araştırmaların kâfi olmaması bu gecikmenin nedenleri üzere görünmektedir. Son yıllarda cinsellik ve ilgili meselelerle ilgili özel olarak uzmanlaşma epeyce değer kazanmış ve çeşitli üniversite ve enstitülerde cinsel terapi kısımları oluşturulmuştur.
Bir sınıflama yapacak olursak vajinusmus (kadın cinsel organının bayanın isteği dışında girişe müsaade vermemesi), erken boşalma (erkeğin cinsel bağlantıya şimdi girmemişken ya da girdikten kısa bir müddet sonra boşalması) ve bayanda hiç orgazm olamama “tedavisi kolay cinsel sorunlar” sınıfına girmektedir.).Vajinismus ve erken boşalma ile ilgili muvaffakiyet oranları klasik cinsel terapilerle yüzde 90lar olarak tabir edilmektedir. Cinsel isteksizlik, sonradan ortaya çıkan orgazm sıkıntıları, geç boşalma ve başaramama korkusuna bağlı sertleşme bozuklukları, nispeten tedavisi kolay hadiselerdir. Lakin çabucak her olayın az ya da çok cinsel terapilerden yarar gördüğünü söyleyebilirim. Evliliğin genel problemleri cinsellikle çok paralel gittiğinden, evlilik terapileri, cinsel problemle uğraşanların ayrıyeten uzmanlaşmaları gereken bir husus haline gelmiştir. Her iki cinsel sıkıntıdan bir tanesi evlilik problemlerinden kaynaklanmaktadır (farklı kültürel geçmişler, gücenmeler, tabir edilememiş sitemler, güç savaşı vs). Bunun tam terside doğrudur; yani evlilik meselelerinin yaklaşık yüzde ellisinin cinsel problemlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Artık bir çok boşanmanın kökeninde lisana getirilmeyen cinsel problemler bulunmaktadır.
Cinsel meseleler düşünülenin bilakis; tıbbın öbür bir çok alanındaki meselelerle kıyasladığınızda çok daha çabuk ve tesirli bir biçimde tedavi edilebilen meselelerdir. Özel teknikler, bilinçaltı şartlanmalarla ilgili usuller, eşle ilgili stratejiler ve cinsel eğitimle birkaç seansta düzelebilen danışanlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır.
