Erken dönem psikolojik sağlamlık araştırmalarında şu sorulara yanıt aranmıştır:
1-) Niçin bazı insanlar zor, stresli ve travmatik etkilerle daha kolay baş edebilmekte ve sağlıklı uyum göstermektedir?
2-) Bu insanları diğerlerinden farklı kılan özellikler nelerdir?
Psikolojik sağlamlık kavramı 1970’lerde ilk defa ortaya çıktığında, değişmez bir kişilik özelliği olarak değerlendirilmiştir. Risklerle sağlıklı baş edebilen ve normal gelişimini devam ettirebilen çocuklar “zarar görmez/sağlam çocuklar” olarak nitelendirilmiştir (Winders,2014). Fakat şu an araştırmacıların pek çoğu psikolojik sağlamlığı, çocuğun doğuştan getirdiği içten bir özellikten çok, çocuk ile çevresi arasında devam eden etkileşimlerin sonucunda ortaya çıkan dinamik bir süreç (Luthar ve Zelazo,2003) olarak kabul etmektedir.
Bu eksende değerlendirildiğinde yeni dönem araştırmalarında artık psikolojik sağlamlık olağanüstü bir özellik değildir. Koruyucu ve geliştirici faktörler desteklendiğinde insanlar yaşamı boyunca karşılaşabileceği risklere karşı daha donanımlı hale gelecektir (Masten,1024).
Psikolojik sağlamlık dinamik bir süreçtir. Psikolojik sağlamlık terimi, güç durumlarda olumlu sonuç elde edebilme, gelişimini devam ettirebilme ve bu güçlüklere iyi uyum sağlayabilme olarak tanımlanmaktadır.
Psikolojik sağlamlık mizaç, dayanıklılık, sosyal yeterlilik, başa çıkma kavramlarından farklıdır. Psikolojik sağlamlıktan söz edebilmek için ortaya çıkan uyum veya olumlu gelişimin riskli olarak kabul edilebilecek koşullarda açığa çıkması gerekmektedir.
Bunun yanı sıra psikolojik sağlamlık, birey için sadece güçlüklere karşı koruyucu bir güç değildir. Aynı zamanda bireylerin tüm ilişkilerinde, büründüğü tüm rollerde kısaca yaşamın her aşamasında onlarla birliktedir ve bireylerin iyi oluşuna hizmet etmektedir.
Çocuk ve ergenlerin psikolojik sağlamlığı ailelerine, içinde yaşadığı sosyal çevreye ve topluma bağlıdır. Psikolojik sağlamlığın gelişimine yardımcı olan içsel ve dışsal koruyucu faktörler desteklenebilir ve geliştirilebilir. Peki bu konuda aileler neler yapabilir?
Birlikte zaman geçirmek: çocuklar sevildiklerini ve değer gördüklerini hissettiklerinde duygusal olarak güçlenirler.
Duygularını ifade etmek: Çocuklara, duygularını güvendikleri birileriyle paylaşabileceklerini öğretmek onların psikolojik sağlamlığını destekler.
Problem çözme: Karşılaştıkları problemleri çabucak çözmek yerine, kendi problemlerini çözmeye çalışmaları için fırsat tanımak ve alan açmak da onların psikolojik anlamda güçlenmesini sağlar.
Bir başarısızlık ya da hayal kırıklığı yaşadıklarında gösterdikleri çabayı övmek, sonuç değil süreç odaklı olmak ve tekrar denemeleri için cesaretlendirmek de oldukça önemlidir. Ayrıca hataların öğrenme ve gelişmenin bir parçası olduğunu sağlamak için hatalarını kabul etmek de çocuk ve ergenleri duygusal olarak güçlendirecektir.
Diğer önemli bir nokta da ebeveynlerin pozitif rol model olmalarıdır. Duygularını fark eden, baş etme becerilerini kullanan, sakin kalabilen, sorumluluklarını kabul eden ebeveyn olmak çocukların da aynı şekilde modellemelerini sağlar.
Model olmanın yanında stres, kaygı, korku, öfke gibi duygular hissettiklerinde kullanabilecekleri başa çıkma becerilerini öğretmek de önemlidir.
Fiziksel sağlık da psikolojik sağlamlıkla yakından ilişkilidir. Çocukların sağlıklı beslenmelerini, yeterince uyumalarını ve yaşlarına uygun fiziksel egzersiz ler ve nefes egzersizleri yapmalarını sağlamak gerekmektedir.
Sonuç olarak araştırmalar da göstermektedir ki; psikolojik sağlamlık geliştirilebilen beceriler bütünüdür ve çocukların bu becerileri kazanmasında özellikle ailelere büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bu süreçte gerektiğinde uzman desteği almak da oldukça önemlidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.