Duygularımız, çevresel beklentilere ahenk yapmamızı sağlayan, bizi bir davranışa yönelten, ama
davranışın ne olduğuna bizim karar verebileceğimiz hislerdir. Endişe, hayret, ıstırap, tiksinti,sevinç üzere..
Öfke de bunlardan biridir.
Öfkelenmek doğaldır; kâfi ki denetimden çıkıp, yıkıcı bir his haline gelmesin, kâfi ki öbür insanlarla
bağlarımızı, iş hayatımızı bozmasın ve kâfi ki denetim edebilelim ve yönetebilelim.
Öfke, hafif bir tansiyondan yıkıcı bir patlamaya kadar giden geniş bir aralıkta olabilmektedir.
Öfkelendiğimizde bedenimizde birtakım fizyolojik değişimler oluşmaktadır, tıpkı öbür hislerde olduğu
üzere; kalp atımı ve kan basıncı yükselir, güç ve heyecan unsurları de denebilecek olan adrenalin ve
noradrenalinin kandaki seviyeleri artar.
Aslında öfke ikincil bir histir. Ekseriyetle altında, kıskançlık, yalnızlık, anlaşılmamak, önemsenmemek,
haksızlık, değersizlik, utanma, reddedilmek, ıstırap, çaresizlik, başarısızlık, beğenilmemek, dışlanmak
üzere his ve niyetler yatar.Öfke bunlara bağlı olarak sonradan gelişir.
Oluşan öfkenin bir biçimde dışa vurulması gerekir. Lakin uygun biçimde tabir edilmeyen öfkenin, fiziksel
sıhhati berbatlaşması (baş ağrıları, sirkülasyon sıkıntıları, mide sorunları, kalp krizi riski vb.) ve duygusal
meselelere (kaygı, depresyon vb) yol açtığı bilinmektedir.
Öfkeyi gerçek söz etme hünerini kazanmaya “öfke kontrolü” denir. Burada hedef; saldırganlıktan uzak,
şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve etrafındakilere ziyan vermeyecek formda hissini tabir etme
maharetini kazanmasıdır. Öfkeyi denetim edebilmek hedefiyle kullanılan pek çok sistem bulunmaktadır.
Bunlardan kimileri:
• Gevşeme
• Bilişsel tekrar yapılandırma (Düşünce biçimini değiştirme)
• Sorun çözme marifetlerini geliştirme
• İrtibat marifetlerini geliştirme
• Küçük tedbirler; çevreyi değiştirme üzere metotlardır.
Öfkenin olmadığı bir ömür mümkün değildir. Tüm eforlara karşın birtakım şeyler haklı olarak
öfkelenmemize neden olabilir. Hayat hayal kırıklığı, acı, kayıp ve öteki insanların öngörülemeyen
hareketleri ile dolu olacaktır. Bunları değiştiremeyiz ancak birtakım tekniklerle bu olayların bizi etkilemesini
engellemeye çalışabiliriz.
